15 Aralık 2009 Salı

Bir markanın not defterinden-6 (marka yönetimi üzerine notlar)

Keşke o kadar kolay olsaydı!

Küresel bir firmanın pazarlama müdürünü işe almakla işler yoluna girseydi.

Reklam ajansını bir çırpıda değiştirmekle herşey düzelseydi.

Rakiplerin yaptıklarını vakit geçirmeden kopyalamakla tüm işler bitseydi.

Her ürün gamına bir marka adı, her markanın sonuna İtalyanca ekleri koymakla marka olabilseydik.

Bir logo, iki slogan, üç karakterle işi hepten bitirseydik.

Esprili senaryolarla desteklenmiş şatafatlı organizasyonlarla kendimizi tanıtabilseydik.

Kalabalık fuarlarda, büyük posterler altında uzun bacaklı güzel kızlarla akıllarda kalabilseydik.

“Marka” oralarda bir yerlerde yatıyor, keşke buzdağının altını görmek o kadar kolay olsaydı!

Strateji neyin?

Hiç yorum yok: