Erken saatlerden bu yana kapısında uzun kuyruklar vardı.
İnsanlar bağrış çığrış, itiş kakış idiler.
Sonra birileri kapıları açtı.
Kalabalık sel gibi içeri aktı.
Saatler geçti, ellerinde parlak paketler, usul usul, teker teker dışarı çıktılar.
Ertesi gün yine aynı yerden geçtim.
Aynı filmi tekrar seyrettim.
Sonraki gün yine aynı, sonraki gün yine aynı.
Sordum “burası neresi?”
Dediler “markalar mezarlığı”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder