10 Kasım 2010 Çarşamba

SPARTACUS VE MARKA YÖNETİMİ

“Markanın sahibi müşteridir”’e güzel bir örnek.

TV’nin Cnbc-e kanalında yayınlanan “Spartacus” adlı dizide geçen bir sahne:

Romalı senatör, isyancı Spartacus’ü esir alır ve gladyatör okulunun sahibine satar. Bir nevi günümüzün işadamı olarak adlandırabileceğimiz “senatör” ve “gladyatör okulunun sahibi” olan kişiler, Spartacus’ü arenada eğitimli gladyatörlere yem olarak sunarlar. Amaç, hem kin duydukları Spartacus’ün ölmesi, hem de arenada seyirciye güzel bir şovun sunulmasıdır.

Ancak beklenen olmaz ve deneyimsiz savaşçı Spartacus, deneyimli savaşçılar olan gladyatörleri yener. Seyirci, Spartacus’ü hayranlıkla alkışlarken, onun ölmesini hevesle bekleyen senatör hayalkırıklığı yaşar.

”Senatör”, buna rağmen yine de Spartacus’ün öldürülmesini isterken, “gladyatör okulunun sahibi” arenadaki alkışlara kulak vererek Spartacus’ün yaşamasına izin verir.

Çünkü Spartacus artık “marka” olmuştur ve “markanın sahibi” sermayedar değil, müşteridir.

Acaba marka olgusunu anlamak için Spartacus’ü mü izlemek gerek!

23 Ekim 2010 Cumartesi

AB PROJE YÖNETİMİ EĞİTİMLERİ

Yeni açılan kalkınma ajansları, kendi bölgelerindeki iş dünyasına, proje yazabilmeleri için "proje döngüsü yönetimi" eğitimi verecek çok sayıda eğitmen arıyor!

Bundan bir kaç yıl önce, çok uzun zamanlardan beri eğitim veren usta bir eğitmen ile konuşmuştum.  Ona hafiften takılmıştım "eğitim almak ,iş dünyasının işine yarıyor mu, işler eğitim aldıktan sonra düzeliyor mu?" diye. O ise ciddi ciddi "eğitim sadece farkındalık yaratıyor, sorunları çözmüyor" demişti.

Sözüm hem eğitimi verenlere, hem eğitimi alanlara, hem de eğitimi verdirenlere. 3-5 günlük bir eğitimden sonra AB formatlarında proje yazılabilmesi ve yürütülebilmesi mümkün değil. Bu süreç sonucunda ortaya çıkan şeylere de proje denemez. Belki bir satınalma faaliyetini AB formatlarında dokümante etmiş olabilirsiniz ya da eğitim sürecini gerçekleştirmiş olabilirsiniz ancak bunlar kavramsal olarak bile, bir proje yönetim süreci değildir.

Kıssadan hisse : eğitime bir itirazım yok, ancak proje yazma ve yürütme sürecinin, işinin uzmanı kişilere bırakılması gerekiyor.

1 Ekim 2010 Cuma

TUBITAK PROJELERİNDE ÇANTACI DANISMANLAR

Özellikle emekli ve finans kökenli bu çantacılarla daha çok karşılaşmaya başladım (aynı kökenden gelen gerçek danışmanları tenzih ederim). Projesi yarıda kalan bir çok keyifsiz müşteriden benzer öyküleri dinlemekteyim.

Sistemi şöyle kurmuşlar: müşteriye teklif, proje kazandıktan sonra proje bedelinin % 2-3’ü olarak veriliyor. Bir zamanlar var olan %5-10’ları düşündükçe müşteri için güzel bir rakam. Ancak çantacının hedefi bu rakam değil zaten. O, proje yazma bedeli olan daha yüksek bir rakamın peşinde. %2’nin cazibesine kapılan müşteri bu rakamı kabul ediyor ve ödüyor.

Projenin daha da içler acısı hali bundan sonra başlıyor. Emekli ve finans kökenli çantacı danışman, endüstri ve/veya makine mühendisliği bilgisi isteyen proje konusuna yönelik bir projeyi baştan aşağıya yazıyor. Bunu yaparken de sadece müşteriyi dinliyor, not alıyor ve yazıyor. Müşteri dosyaya elini sürmüyor, sadece anlatıyor ve proje böylece yazılmış oluyor.

Durun, komedi daha bitmedi. Proje kazanıyor. Çünkü bu aşamada çok teknik bilgi istenmiyor, işin konsepti, bütçesi ve temel yol haritası soruluyor. Çünkü hibe verme mantığı proje yazma sürecine göre değil, proje yürütme sürecine göre tasarlanmış. Kontrolsuz bırakılan bu sürece ise çantacılar dadanmış. Gerçek danışmanların “projeyi bizzat siz yazmalısınız” sözüne itibar etmeyen müşteri işin kolayına kaçıp, projeyi çantacıya veriyor. Çantacının verdiği redaksiyon desteğiyle projeyi kazandığını düşünen müşteri, aynı disiplini proje yürütme sürecinde de uygulayabileceğini sanıyor ancak yanılıyor ve proje yürümüyor.

Kısacası TUBITAK’ın bu süreci de gözden geçirmesi ve gerçek danışmanların yolunu açacak revizyonlar yapması gerekiyor.

14 Eylül 2010 Salı

GİRİŞİMCİLİK DESTEKLERİNDE HEP AYNI HATA

Gerek devlet kurumları, gerek sivil toplum kuruluşları ve gerekse akademik yapılar olsun, yapılan hata her yerde aynı.

Girişimci deyince "gençler" anlaşılıyor hep (arada girişimci kadınlar da mevcut!).

Oysa ki orta yaşta emekli olan bir çok vatandaşın da girişimci olarak ikinci baharlarına başladıklarını görüyoruz. Bakkalından sigortacısına kadar, çok sayıda orta yaş ve üstü girişimcimiz mevcut.

Öte yandan girişimcilik desteklerinin kesin hedefi olan gençlerimizin de girişimci olacakları yerde, en yakınlarındaki maaşlı işe başvurduklarını deneyimlerimizden biliyoruz. 

Bir politika, bu kadar mı yanlış/eksik analizler üstüne saptanır?

Yapılacak şey aslında basit: ikinci baharlarında girişimciliğe başlayanlara yönelik bir envanter ve analiz çalışması, ardından onların birikimlerine uygun girişimcilik alanlarının saptanarak desteklerin buraya da yönlendirilmesi/çeşitlendirilmesi.

Eminim, orta yaş ve üstü birikimler belli bir formattan geçirildikten sonra, genç girişimcilerden daha büyük başarılar gösterecektir.

17 Ağustos 2010 Salı

Şirket analizi

Yaşlı doktorlarla genç doktorların arasındaki fark burada.


Yaşlı doktorlar sizi biraz dinledikten sonra hemen teşhisi koyuyorlar, ancak ardından yine de tahlil istiyorlar. Genç doktorlar ise önce tahlil yapıyorlar, ardından teşhis koyuyorlar. Hasta olarak karşılaştığımız şey, ikisinde de aynı sonuç.

Bunca yıllık deneyim ve birikimden sonra, danışman sıfatıyla gittiğim bir çok firmada, belli bir ön konuşma ve izlenim sürecinden sonra, ne kadar analiz-inceleme vb. detaylı çalışma yaparsam yapayım, ilk varsayımlarından çok farklı bir şey çıkmıyor karşıma.

Örneğin bilgi teknolojileri ve raporlama (MIS) sistemlerini incelemeye gittiğim firmalardaki yapıyı ilk aşamada analiz etmek aslında son derece kolay. Bütün sistemlerinin hızlı, doğru ve entegre bir şekilde çalıştığını iddia eden firma yöneticisinden geçen üç ayın karşılaştırmalı satış adet ve tutarlarını isteyin. Bundan sonraki süreci dikkatle izlerseniz firmayı rahatlıkla analiz edebilirsiniz. Genellikle üç tür sonuca ulaşırsınız.

1-Raporu istediğiniz yönetici, önündeki bilgisayardan birkaç tuş hareketiyle sonuca ulaşır.

2- Raporu istediğiniz yönetici, konuyu sekreterine aktarır. Sekreter konuyu satış departmanı yöneticisine aktarır. Satış departmanı yöneticisi çalışmaya başlar. 2-3 saat süren toplantının sonuna doğru rapor önünüzdedir.

3- Raporu istediğiniz yönetici, konuyu bilgi işlemciye aktarır (zaman kazanma açısından). Bilgi işlemci sql, excel vb. yordamlar kullanarak şirkette ilk defa üretilen bir formatta istediğiniz raporu oluşturur, ancak siz toplantıdan çıkarken rapor henüz hazır olmadığı için size e-mail ile yollayıp yollayamayacağını sorar.

Bu üç tür firmaya kendi teşhisinizi artık daha rahat koyabilirsiniz.

Üretim sistemlerinde, yönetim sistemlerinde, insan kaynaklarında, satış sistemlerinde vb. değişik noktalarda benzer yöntemler kullanabilirsiniz.

Sonuçta bu saatten sonra teşhiste sorun yaşamıyoruz artık.

Sorun teşhisi hastaya kabul ettirebilmekte.

10 Ağustos 2010 Salı

Kalkınma Ajansları'na öneriler

İki yıldan bu yana Kalkınma Ajansları’na yönelik çok sayıda faaliyeti izledikten ve bazılarına da bizzat katıldıktan sonra geliştirdiğim bu önerilerin amacı, ajansların daha iyi ve verimli çalışmaları için dışarıdan bir bakış açısı sağlamaktır.



Kalkınma Ajansları KOSGEB, DTM, TUBITAK gibi fon/destek sağlayan kuruluşlardan farklı olsalar bile işleyiş bakımından onlardan çok farklı olamıyorlar, şöyle ki:


1-Ajansların toplumla iletişim yöntemleri eski ve yetersiz. Ticaret ve Sanayi Odaları’nda, İhracatçı Birlikleri’nde, Esnaf Odaları’nda, basın ve yayın vb. noktalarda lansman ya da konferans faaliyetleriyle projelerini duyurmaya, katılım sağlamaya çalışıyorlar. Ancak bir danışman olarak saha ziyaretleri yaparken hem sivil toplumda hem de özel sektörde, duyurulardan (bazen de ajansın varlığından) bihaber çok ciddi bir kitleyle karşılaşıyorum. Bu kitlelere de ulaşmak gerekiyor.

Çözüm: Müşterinin ayağına ziyaretler, gezici tanıtım ekipleri, stratejik bölge ziyaretleri, sektörel ziyaretler vb. saha faaliyetleri gerekiyor.


2-Ajanslar bilişim teknolojilerini yeterinde iyi kullanmıyorlar. Web sitelerinde belli bir standardizasyon yok, gelişmiş fonksiyon tuşları yok, web üzerinden duyuru amaçlı üye toplamıyorlar, statik broşür yapısına sahip web sayfaları var, zengin bir trafiği çekemiyorlar, alternatif e-iş platformlarında mevcut değiller, destek verdikleri bilişim projelerinin sayısı çok az, projeleri “softcopy” değil “hardcopy” alıyorlar …bu ve benzeri göstergeleri rahatlıkla çoğaltabiliriz.

Çözüm: Ajansların bilişim toplumun rol modelleri olmak için yeni bilişim teknolojileri öğrenip hızla uygulamaya koymaları gerekiyor.


3-Ajanslar sadece “çağrı ve proje odaklı bir iletişim stratejisi” izliyorlar, çağrı olmayan zamanlarda aktif bir iletişim sürdürmüyorlar. Dolayısı ile çağrıdan haberi olsa bile “proje ve proje yönetimi” konseptinden habersiz büyük kitleler var. Saha ziyaretlerimde çoğu zaman kendimi bir sanayiciye ajansın/projelerin fayda ve katkılarını anlatmaya çalışırken buluyorum. Bu durum aynı zamanda ajansların yaptıkları sunumların kalitesindeki yetersizlikten kaynaklanıyor.

Çözüm: Ajansların “sürekli ve etkin bir iletişim stratejisi” yürütmeleri ve ajans çalışanlarının “profesyonel sunum teknikleri” konusunda eğitilmeleri (eğitildilerse eğitimlerin tekrarı) gerekiyor.


4-Ajans çalışanları “müşteri odaklı” olmaları gereken bir organizasyonda, kamu ve hizmet sektörü olmanın da getirdiği etkiyle çoğu zaman ciddi bir iletişim ve performans sıkıntısı yaşıyorlar. Yürütüldüğüne tanık olduğumuz projelerde bu ve benzeri durumlarla sık sık karşılaşıyoruz. Basit iletişim teknikleriyle çözülebilecek sorunlar çözümsüz kaldıkça toplumun ajansa bakışı zorlanıyor.

Çözüm: Ajans çalışanlarının “etkin iletişim ve problem çözme teknikleri” konusunda eğitilmeleri (eğitildilerse eğitimlerin tekrarı) gerekiyor. Aynı zamanda ajans içinde bir şikayet yönetimi birimi kurularak, müşteri memnuniyetinin ajans içindeki bağımsız birimler tarafından tesbiti ve geliştirilmesi sağlanmalıdır. Bu sonuçların web üzerinden toplumla paylaşılması ajansların şeffaf yapılarına da olumlu katkılar sağlayacaktır.


5-Ülkemizde proje yönetimi konusunda en deneyimli kurum olan TUBITAK’ın bütçelerinde bile projelere ait bir “danışmanlık bütçesi” belirlenmiş olmasına rağmen, özellikle bir ajansın duyuruları içinde “projelerin danışmanlarla birlikte yürütülmemesi” konusu yer almıştır. Danışmanlık sektörü her sektörde olduğu gibi kurumsal olduğu kadar, kurumsal olmayan unsurlara da sahiptir. Ancak sadece kurumsal olmayan yapılar yüzünden son derece önemli bir sektörü tamamen yok saymak yanlış bir politikadır.

Çözüm: Öncelikle kurumsal danışman yapılarla birliktelik sağlanmalı, ilerleyen zamanlarda ise TUBITAK’ın yaptığı gibi projeler içinde bir danışmanlık bütçesi de yer almalıdır.

3 Ağustos 2010 Salı

Girişimcilik üzerine

Girişimcilik eğitimleri son aylarda hiç olmadığı kadar revaçta. KOSGEB, ISKUR, vakıflar, üniversiteler bol sayıda girişimcilik eğitimi – sertifika programları açıyorlar.

Sanırım bir zamanlar kalite belgelendirme pazarında olduğu gibi burada da yeni bir pazar oluşma aşamasında. Bu yeni pazarın segmentlerini bile şimdiden görmeye başladık. Kadın girişimciler, genç girişimciler, engelli girişimciler…

Eğitim içerikleri de ne yazık birbirlerinden çok farklı değil: fikir bulma ve problem çözme teknikleri, iş planı yapılması, işletme yönetimi, müşteri odaklı satış, dış ticaret teknikleri vb…

Ancak daha gerçekçi bakışlar edinmek isteyenlere Bloomberg’de yayınlanan Dragons Den dizisini dikkatlice izlemelerini tavsiye ederim. Doğru okuyabilene, satır aralarında bir çok kuralı yıkan ilginç bilgiler var.

Örneğin İngiltere’nin milyarder işadamlarından birisi, kendi hayatından örnekler vererek nasıl girişimci olduğunu anlatıyor: “Eğer hapisten yeni çıkmışsanız, kimse size referans olmuyor ve iş vermiyorsa girişimci olabilirsiniz.”

Size hangi girişimcilik eğitiminde bunu anlatabilirler ki?

26 Nisan 2010 Pazartesi

AB PROJE HİBE DESTEKLERİ - 26 NISAN 2010

1-AVRUPA KÜLTÜR PROGRAMI 2007-2013
Çok Yıllı İşbirliği Projeleri - Son Başvuru: 01 Ekim 2010
İkili İşbirliği Projeleri - Son Başvuru: 01 Ekim 2010
Kültürel İşbirliği Projeleri - Son Başvuru: 01 Mayıs 2010

Projelerin içeriği : Programa katılan farklı ülkelerdeki tiyatro, müze, üniversite, araştırma merkezleri, aynı meslek grupları, kültürel enstitüler, kamu yetkilileri gibi farklı sektörlerin bir arada çalışabilmesine, kültürel ve sanatsal faaliyetlerin sınırların ötesine taşınmasına olanak sağlayacak işbirlikleri kurmalarına yardımcı olmak amaçlanmaktadır.
Bütçe: 50.000-200.000 euro



Kültür Elçileri - Son Başvuru: 01 Kasım 2010
Kültürel Ağlar - Son Başvuru: 01 Kasım 2010
Festivaller - Son Başvuru: 01 Kasım 2010

Projelerin içeriği : Orkestralar, korolar, tiyatro grupları, bale /dans grupları, kültür federasyonları, festival organize eden tüm kuruluşlarca gerçekleştirilecek aktiviteler.

Bütçe: Max 600.000 euro



Kültür Gündemi Politikasını Oluşturma Destekleri - Son Başvuru: 01 Kasım 2010

Projelerin içeriği : Sanatçıların ve profesyonel olarak çalışanların çalışma şartlarını iyileştirmek; Kültüre desteği öncelikle kültürel miras, kültürel turizm, çok lisanlılık, envanter sistemleri oluşturmak, eğitimde güçlendirmek (özellikle kültür ve sanat eğitiminde); Veri tabanı geliştirme, istatistik ve metodoloji ile kültürel sektörün kalkınmasına katkıda bulunurken mukayese edilebilirliğini de sağlamak; Kültürel ve yaratıcı endüstri alanlarının potansiyelini özellikle küçük ve orta boy yatırımcıda (KOBİ) arttırmak; UNESCO dayanışmasının çerçevesine göre Kültürel anlamların desteklemesini ve yaptırımını Kültürel çeşitlilik kavramını koruyup destekleyerek uygulamaktır.

Bütçe: Max 120.000 euro




2- Türkiye’de Meslek Standartları Geliştirme, Mesleki Bilgi ve Beceri Sınav ve Belgelendirme Merkezlerinin (VOC-TEST Merkezleri) kurulması.
Son başvuru : 30 Haziran 2010

Projelerin içeriği: Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi doğrultusunda, uygun bir değerlendirme, ölçme ve belgelendirme sistemi oluşturarak etkin ve sürdürülebilir bir Ulusal Yeterlilik Sistemi (UYS) kurmak ve işletebilmek için otomotiv ve ilgili alt sektörleri, turizm, inşaat, ulaştırma, enerji, metal sanayi, plastik ve kimya sanayi, bilgi ve iletişim teknolojileri, matbaa ve yayımcılık, makine ve imalat ile tekstil, hazır giyim ve deri ürünlerinden oluşan 11 öncelikli sektörde Meslek Standartları Geliştirme, Mesleki Bilgi ve Beceri Sınav ve Belgelendirme Merkezleri (VOC-TEST Merkezleri) kurmak ve/veya geliştirmek ve işletmektir.

Bütçe: 150.000-300.000 euro




3- IPA – Azınlık/Hassas Grupları Temsil Eden Örgütlerle Ortaklık Projelerinin Desteklenmesi EuropeAid/129897/C/ACT/MULTI (Batı Balkanlar ve Türkiye)
Son başvuru : 1 Temmuz 2010

Projelerin içeriği:

• İnsan haklarının pekiştirilmesi; örneğin idari işlemlerde azınlık kayıtlarının hatasız bir şekilde yapılması (belgelere erişim ve resmi evraklarda isim ve soyadlarının doğru şekilde yazılması gibi) ve eğitim, istihdam ve sosyal yardımlara eşit erişim;
• Azınlık dillerinin idari kurumlar ve okullarda kullanımı özelinde, kimliklerinin ve kültür miraslarının korunması.

Bütçe: 100.000-300.000 euro



4-Sivil Toplum Örgütleri Arasında Diyaloğun Geliştirilmesi (TR0801.08-02)
Son başvuru : 5 Temmuz 2010

Projelerin içeriği: Çocuk hakları, kadın hakları, engelli hakları, insan hakları.

Types of activity

· Advocacy activities
· Lobbying initiatives.
· Campaigning
· Awareness raising activities
· Establishing or improving platforms and networks.
· Exchanging experiences, building partnerships and develop common strategies on thematic issues.
· Monitoring of administration of law and regulations.
· Preparing analyses and strategies regarding to problems between different agents.

Bütçe: 25.000-40.000 euro




5-Sivil Toplum Hizmeti: AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog - Kültür ve Sanat Hibe Programı (TR0803.02-03/CA)

Son başvuru : 23 Temmuz 2010

Projelerin içeriği: Bu program çerçevesinde desteklenen tüm genel ve özel hedeflere ve faaliyetlere uygun olarak bu Teklif Çağrısı için hazırlanan projeler kültür ve sanat alanlarında Türkiye ve AB arasında kültürlerarası diyalogu artırmalıdır.

1-Yenilikçi girişimlerin, fikirlerin ve üretimin desteklenmesi

2-Ağ faaliyetlerini, sürdürülebilir ortaklıkları ve operatörlerin ve işlerinin hareketliliğini desteklemek

3-Profesyonellerin kültürel ve sanatsal konu ve uzmanlıklar açısından deneyim ve bilgilerini artırmak

4-Ortak aktivite, proje ve çalışmalar aracılığı ile kültür ve sanat alanında farkındalığı artırmak.

Program aşağıdaki tematik alanlardaki faaliyetleri destekleyecektir:

-Görsel Sanatlar-Grafik Sanatlar-Kamusal alanda sanat-Dijital Sanatlar-Müzik ve Opera-Tiyatro ve Sahne Sanatları-Edebiyat-Kent Kültürü-Geleneksel Sanatlar-Sinema, Belgesel, Animasyon-Mimarlık-Ortak Kültürel Miras-Somut Olmayan Kültürel Miras -Halk Kültürü

Bütçe: 50.000-120.000 euro




6-Yerel Düzeyde Sivil Katılımın Güçlendirilmesi (TR0801.08-03)

Son başvuru : 25 Haziran 2010

Projelerin içeriği:Teklif edilen projelerin hedeflerinin aşağıda belirtilen önceliklerden birinin kapsamında yer alması gerekir:

1. Karar alma süreçlerine sivil katılım: Karar alma mekanizmalarında sivil katılımın güçlendirilmesi amacıyla kamu ve özel sektörü de içerecek şekilde paydaşlar arası bir işbirliği mekanizması oluşturarak yerel sorunlara yerel çözümler üretilmesine yönelik projeler.

2. Bilinç oluşturma: Yerelde yaşayanların programın kapsamına giren referansli tematik alanda yerelde varolan sorunlar konusunda bilinçlendirilmesini amaçlayan projeler. Yerel kampanyalar, eğitimler gibi faaliyetler ve bu faaliyetleri tamamlayıcı yayınlar, toplantılar, festivaller, sokak etkinlikleri vb..

3. Sivil diyalog: Yerel sorunlara ortak çözümler geliştirilmesi amacıyla kendi bölgelerinde aynı veya farklı tematik alanlarda faaliyet gösteren STK’lar arasındaki sivil diyaloğun güçlendirilmesini hedefleyen projeler. Ortaklıklara veya diğer işbirliklerine önayak oluşturacak ağ oluşturma, savunuculuk, lobicilik vb. faaliyetler.

Teklif edilen projenin konusu aşağıda belirtilen tematik alanlardan en az birisine girmelidir.

1. Çocuk Hakları

2. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Hakları (yeni iş olanakları yaratmak veya mesleki eğitimler düzenlemek vb. faaliyetler yoluyla kadın istihdamını iyileştirmeyi amaçlayan projeler bu program kapsamında desteklenmeyecektir)

3. Engelli Hakları

4. İnsan Hakları

5. Çevre (ağaçlandırma ve/veya atık yönetimi (çöp/atık toplama, bertaraf, geri dönüşüm vb.) faaliyetlerine ilişkin projeler bu program kapsamında desteklenmeyecektir)

Bütçe: 5.000-10.000 euro





7- Sivil Toplum Diyaloğu- II: Mikro Hibe Programı (tek seferlik toplantıların organizasyonu/katılımı, konferanslar, seminerler, çalıştaylar, vb.).
Son başvuru : 30 Kasım 2010

Projelerin içeriği: Hibe Programı’nda yer alacak projeler aşağıdaki önceliklerden en az birini desteklemelidir:

1. Farkındalık Yaratma: Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği’nde daha fazla tanınması ve anlaşılmasını amaçlayan projeler. AB üye ülkelerindeki ve Türkiye de dahil diğer aday ülkelerdeki kampanyalara, forumlara, toplantılara vb. katılım ve benzeri etkinlikler.

2. Tanıtım/Halkla İlişkiler ve Ağ Oluşturma: Başvuru sahibi sivil toplum kuruluşunun etkinliklerini tanıtmayı ve AB üye veya aday ülkedeki benzeri kuruluşla iletişim ağları oluşturarak kuruluşun aktivitelerini güçlendirmeyi amaçlayan projeler. Avrupa Birliği üye ve aday ülkeler ile Türkiye’deki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla ağ oluşturma toplantıları ve benzeri etkinlikler.

3. başlangıç çalışmaları: AB üye ülkeleri ve aday ülkelerdeki kuruluşlar ile profesyonel bağlantıların ve iletişimin kurulmasını amaçlayan projeler. AB üye ülkeleri ve Türkiye de dahil olmak üzere diğer aday ülkelerde problem/ihtiyaç analizleri, stratejik planlamalar ve toplantılar, araştırmalar vb. tamamlayıcı faaliyetleri içeren projeler.

Teklif edilen projeler aşağıda listelenen faaliyetleri içerebilir. Söz konusu faaliyetler örnek olarak verilmiştir ve aşağıda listelenenlerle sınırlı değildir:

- Kongreler, konferanslar, seminerler, sempozyumlar, çalıştaylar, çalışma ziyaretleri, araştırma toplantıları, sergiler, ve benzeri faaliyetlerin organizasyonu/katılımı,
- Sivil toplum Diyaloğu ile ilgili bilinçlendirme faaliyetlerinin organizasyonu/katılımı,
- İletişim ağları oluşturma, promosyon faaliyetleri vb. amaçlı tek seferlik toplantılar,
- Ortaklık başlatma/kurma ve tanışma ziyaretleri,
- Karşılıklı ihtiyaç değerlendirme ziyaretleri,
- Yayınlar, görünürlük faaliyetleri.

Bütçe: Max 5.000 euro




8-Türkiye’nin Az Gelişmiş Bölgelerindeki (Güneydoğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri) Kadınların ve Kadın STK’larının Güçlendirilmesi (CFCU/TR0701.04-02/EMP)

Son başvuru : 31 Mayıs 2010

Projelerin içeriği: Hibe projeleri, 9. Ulusal Kalkınma Planı ile çelişmeyen bölgesel ihtiyaçları karşılayacaktır. Ayrıca, aşağıdaki konulara katkıda bulunacak hibe projelerine öncelik verilecektir:

§ kadınların kamusal hizmetlere erişiminin iyileştirilmesi

§ kadınların sosyal, ekonomik ve siyasal statüsünün yükseltilmesi

§ kadın haklarına yönelik ihlallere son verilmesi

§ cinsiyet ayrımcılığına ve ihlallere karşı farkındalığın arttırılması ve kapasite geliştirilmesi

§ kadın STK’larının örgütsel yapısının güçlendirilmesine destek verilmesi

§ yeni kadın STK’larının kurulmasının teşvik edilmesi

§ kadın STK’larının kurumsal ve teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek verilmesi

Bütçe: 15.000 – 100.000 euro




9-Sivil Toplum Diyaloğu-II: Kültür ve Sanat (CFCU/TR0703.01-01/CA)
Son başvuru : 17 Mayıs 2010

Projelerin içeriği: Bu Teklif Çağrısının özel hedefleri:

· Kültür ve Sanat alanında Türkiye, AB Üye Ülkeleri ve diğer aday ülkelerdeki sivil toplumlar arasında uzun vadeli işbirliği, ortaklık ve iletişim ağları oluşturmak.
· Kültür ve Sanat alanında Türkiye, AB Üye Ülkeleri ve diğer aday ülkelerdeki sivil toplumlar arasındaki kültürel diyaloğu ve anlayışı geliştirmek.

Faaliyet Türleri

Projeler yukarıda adı geçen öncelik alanları çerçevesinde aşağıda verilen faaliyet türlerini kapsayabilir, ancak sadece bunlarla sınırlı değildir:

Fuar ve konser organizasyonları,
Sanat koleksiyonlarının dolaşımı,
Kutlama, yarışma ve ödül törenlerinin organizasyonu,
Belgesellerin hazırlanması ya da dağıtılması,
Arkeolojik çalışmalara ilişkin bilgi alışverişi,
Kongre, konferans, seminer, sempozyum, çalıştay organizasyonları/katılımı,
Sergi, gösteri ve benzeri sanatsal faaliyetlerin organizasyonu/katılımı,
Geniş bir izleyici, dinleyici kitlesinin ilgisini çekecek faaliyetler,
Sivil Toplum Diyaloğu ve teklif edilen proje ile ilgili farkındalık yaratıcı faaliyetler,
Internet siteleri, bültenler, medya ve diğer yollarla bilgi dağıtımı,
İletişim ağlarının oluşturulması,
Kısa film vb. çekilmesi

Bütçe: 50.000 – 150.000 euro




10- Rekabet Edebilirlik ve Yenilikçilik Programı Eko-inovasyon çağrısı
Son Başvuru Tarihi: 9 Eylül 2010

Projelerin içeriği: 2010 Eko-inovasyon çağrısının mevcut öncelikleri malzeme geri dönüşümü alanı, sürdürülebilir yapı ürünleri, gıda ve içecek sektörü ve yeşil iş alanını içermektedir.

Öncelik Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) ve özel hak sahiplerine verilecek olmakla birlikte, çağrı programa katılan aşağıdaki ülkelerdeki tüm tüzel kişilere açıktır.
27 AB Üye Ülkesi
Norveç, İzlanda, Lihtenştyan
Arnavutluk, Hırvatistan, Makedonya Cumhuriyeti, İsrail, Karadağ, Sırbistan ve Türkiye
Yürürlükte olan ilgili anlaşmaları olması halinde diğer AB üyesi olmayan ülkeler



11-Hayata artı gençlik programı (Hayata Artı" Gençlik Programı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Coca-Cola Hayata Artı Vakfı ve Yaşama Dair Vakıf ortaklığı ile yürütülen bir gençlik programıdır.)

Son Başvuru Tarihi: 28 Mayıs 2010

Projelerin içeriği: Halen uygulanmakta olan projeler, ticari projeler ve fiziksel altyapıya yönelik olan projeler desteklenmeyecektir. Projelerin su kaynakları, orman ve enerji konularından en az birine odaklanması beklenmektedir. "Hayata Artı" tarafından desteklenebilir nitelikte projeler:

Kapasite artırma projeleri
Hedef gruplarını tarif edilen amaç doğrultusunda geliştirmeyi hedefleyen projelerdir. Bu projeler bir çevre sorunun/sorunlarının çözümüne katkı sağlamak üzere hedef grubuna vasıf kazandırmayı ya da mevcut yeteneklerini ve bilgilerini geliştirmeyi, deneyim kazandırmayı, hedef grubu güçlendirmeyi ve hedef grupta yarattığı etkileri ve sonuçları sürdürülebilir kılmayı amaçlar.

Kampanya/farkınElemanlarık artırma/savunuculuk projeleri
Bir çevre sorunu hakkında kamuoyunu daha duyarlı hale getirmeyi hedefleyen projelerdir. Bu projeler sorunu ve çözüm yollarını tanıtacak, özel sektör, sivil toplum ve kamu kuruluşlarının ve/veya diğer paydaşların sorunun çözümü için adımlar atmasını teşvik edecek etkinlikler düzenler.

Araştırma projeleri
Bir çevre sorununun çözümüne somut katkılar sağlamak üzere yapılacak bilgi toplama faaliyetlerini içeren projelerdir.

Etkinlik projeleri
Bir çevre sorununun çözümüne katkı sağlamak üzere belirlenmiş bir amaç etrafında etkili tek bir etkinlikten meydana gelen projelerdir.



12- IPA 2009 Programı – Sivil Toplum Aracı (Kültür Kuruluşları arasındaki Ortaklık Faaliyetlerine Destek EuropeAid/129799/C/ACT/Multi)

Projelerin içeriği: Bu Teklif Çağrısının amacı, STK’ların ve vatandaşların kültürel alana daha fazla dahil olmalarının ve bu alandaki sahiplenmelerinin arttırılmasını sağlamak üzere kültür kuruluşları arasında sürdürülebilir ortaklıklar ve iletişim ağları kurulmasını teşvik etmektir.

Projelerin aşağıdaki konulardan bir ya da birkaçı hakkında olması gereklidir:

-Her türlü kültür varlığına halkın erişiminin arttırılması,
-Ortak değerler çerçevesinde Avrupa kimliğinin geliştirilmesi (örnek; makale ve edebi ederlerin tercüme edilmesi)
-Bölge içi ve bölgeler arası kültürel girişimlerin ve ortaklıkların geliştirilmesi,
-Kültür kuruluşları ve operatörlerinin iletişim ağı oluşturma kapasitelerinin güçlendirilmesi,
-Batı Balkanlar ve Türkiye’deki STK’ların AB’deki benzer örgütler ve kendi aralarında temas ve diyaloğun geliştirilmesi.
-Kültür operatörleri/kuruluşlarının kültür alanında politika geliştirilmesine dahil olmaları ve bu alandaki sahiplenmelerinin arttırılması.

IPA Yararlanıcıları ve AB’ye Üye Ülkelerin yanı sıra Avrupa Komşuluk ve Ortaklık Aracı ortakları, veya Avrupa Ekonomik Bölgesi’ne üye bir ülke ya da uluslararası düzeyde hükümetler arası örgütler de bu projelerde yer alabilir.