25 Şubat 2008 Pazartesi

Ölçmeden yönetebilmek ve yönetim danışmanlık üzerine...

Danışmanlık vermek için gittiğim irili ufaklı bir çok işletmede, kapıdan girer girmez hep aynı manzara ile karşılaşıyorum:

Sorunlar öyle ya da böyle, bir şekilde ve bir çok kişi tarafından hissediliyor.

Ancak bu sorunları elle tutulabilir hale getirmek için herhangi bir rakam yok, rakamları almak için uygulanan hiç bir ölçüm ve metod yok...

Koskoca fabrika, bir zamanlar atölye ölçeğinde iken kullanılan klasik yöntemlerle yönetilmeye devam ediyor.

Kan ve idrar örnekleri almak, röntgenleri çekmek yani yapacağınız hangi iyileştirme süreci ile hastanın ne kadar zamanda ayağa kalkacağını ve bundan sonra ne kadar sağlıklı olacağını anlamak için işe tahlillerle koyulduğunuzda ise, hastanın sabrı yetmiyor.

Öyle ya, siz danışmansınız, hemen eğitimlere ya da projeye başlamanız gerekir.

Bırakın sorunların iyileştirilmesini, sadece bazı verileri alabilmek için bile aylar süren altyapı projeleri gerçekleştirmek gerektiğini farkına vardığınızda, bu durumu müşterinize anlatmak için terlemeniz gerektiğini biliyorsunuz.

Sonuçta bu süreci yaşamak istemeyen firmaların bir kısmı olmaması gerektiği halde ameliyat oluyor, bir kısmı da ameliyat olması gerekirken ayakta tedavi ile yetiniyor. Hal-i ahvalımız ise ortada!

Hiç yorum yok: